Bodrum Yarımadası’na 15 km uzaklıkta bulunan, bize yakın kültürü ve sempatik mimarisi ile sıcacık ve evimizde gibi hissettiren, mütevazı, sakin, oldukça gelişmiş turizm ile mutlaka görülmesi gereken bir adadır Kos. Ada’ya ayak bastığınızda sizi, Kos’un simgesi haline gelen Kos Kalesi karşılıyor.
Antik kalıntılar bulunmaktadır. İstanköy şehrinde yer alan ve hekim Hipokrat ile ilişkilendirilen Hipokrat Ağacı meşhurdur. Tıbbın babası olarak adını tarihe kazımış olan Hipokrat’ın 2400 yıl önce gölgesinde öğrencilerine ders anlattığına inanılan ‘Hipokrat Ağacı’ yılın her dönemi, yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaretçi akınına uğruyor. Hipokratın Kos Adası için önemi oldukça büyük. Çünkü tıp biliminin kurucusu bu bilge adam, bu adada doğup büyümüş. Dünya’nın ilk hastanesini de burada kurmuş.
Ada’da yaşayan halkın bir bölümü Yunanistan vatandaşı Türklerden oluşur. Uzunluğu 300 km’yi bulan kumsalları ile doğayı, jet ski, rüzgar sörfü ile macerayı Kos Adası’nda yaşamak lazım.
Tüm Yunan Adaları’nda olduğu gibi Kos Adası’nda da deniz ürünleri, salatalar, mezeler ve ot yemekleri en dikkat çeken, en sık tercih edilen tatlar arasında gelir. Restoranlar, tavernalar, kafeler Kos Limanı çevresi ve Tigaki bölgesinde yoğunlaşır. Bölgede şirin mi şirin Türk restoranlarına rastlamak da mümkün. Adada gece hayatı inanılmaz hareketli. Güneş batınca her yer ışıl ışıl. Sokaklar, meydanlar insan görüntüleriyle şekilleniyor yeniden. Bodrum'daki gibi bir barlar sokağı var adanın da. Tüm klüp, disko ve barlar bu sokakta sıralanmış. Yaş ortalamanız kaç olursa olsun, illa ki eğlenecek, hoplayıp zıplayacak bir mekân buluyorsunuz.
Kos'a yolunuz düşerse, gündüzleri çok keyif alacaksınız ama gecelerini unutamayacağınız kesin.
Şövalye Şatosu, Arkeoloji Müzesi, Eleftarias Meydanı, Lambi Plajı, Tingaki, Marmara plajları.
14. Yüzyıldan kalan Şövalye Şatosu, Kos’un ortaçağ boyunca ne kadar gelişmiş bir yerleşim yeri olduğu hakkında pek çok ipucu veriyor. 2400 yıl önce gölgesinde Hipokrat’ın öğrencilerine ders anlattığına inanılan Hipokrat Ağacı. Asklepion. Eleftarias Meydanı’nda bulunan Hipokrat heykeli adanın sembollerinden. Yine bu meydanda bulunan Arkeoloji Müzesi de tarih meraklılarının başını döndürecek nitelikte.Casa Romana (Roma Evi), Agora, Defterdar Camii, Hacı Hasan Camii, Osmanlı Hamamı, Agia İoannis Manastırı, Yel Değirmenleri, Zia Köyü, Pyli Köyü, Aspri Petra Mağarası, Linopoti Gölü.
Uzunluğu 300 km’yi bulan ile kumsallarla çevrili Kos’un en güzel plajları Lambi ve Kamel plajları görülmeye değer.
Zia Köyü'nü gezmeyi unutmayın...
Izgara ahtapot, kalamar, balık çeşitleri, balık çorbası, karides, fava, humus, musakka, cacık "Tzatziki", kabak çiçeği dolması, Ege otları. Averof 26 Caddesi’nde bulunan Barbouni, nefis deniz ürünleri ve Ege yemekleri sunan son derece keyifli bir restoran. Özellikle misafirperver personeli ve rahat atmosferi ile Barbouni’de zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz!
Türk Mahallesi’nde bulunan “Arap'ın Yeri” epey ünlü. Burada kabak çiçeği dolması yemenizi öneririz.
Kos Adası demişken Kos’a özgü “Domates Reçeli”’ne değinmemek olmaz. Kaç kilo domates soyuluyor, nasıl pişiriliyor, ne kadar şekerleniyor anlatması uzun! Bizce gidin ve bu orijinal lezzete nasıl ulaşıldığını gözlerinizle görün! Yunanlıların ulusal içeceği olan ‘frappe’den içmeden bir gün bile geçirmeyin.
Sörf, jeep safari, bisiklet turu, doğa yürüyüşü, mini trenle şehir turu ve fotoğraf turu Kos Adası’ndaki aktivite seçeneklerinden bazılarıdır.